3 ARALIK ENGELLİ GÜNE FARKLI BİR BAKIŞ
Günümüzde engeli kavramı sadece bedensel uzuv kaybı olmadığı gibi asıl
engelin yüreklerdeki acıma duygusunun” da
olmadığının artık farkına varmak zorundayız. Dünya da engelli kavramı;
çevreden kaynaklı sorunlar olduğu kabul gördüğü halde maalesef ülkemiz de bu
bakış açısına henüz ulaşılmamıştır. Yani Engelli bireyler bir yerden bir yere rampa ve asansör olmadığı
için gidemiyorsa, sokakta kaldırımlar erişilebilir olmadığı için hareket
edemiyorsa, toplu taşıma araçları Engelliler için uygun olmadığı için kullanamıyorsa, araçlar
için ayrılmış otoparklara başka araçlar park ediyorsa ve siz ne yapacağınızı
bilemez duruma düşüyorsanız, işe girmek istediğinizde reddediliyorsanız,
insanların “sen bunu yapamazsın” cümlelerine maruz kalıyorsanız, asıl engelin
bu aşamada karşımıza çıktığını bilmemiz ve ona göre çözüm önerisi ortaya
koymalıyız. Yani asıl engel, hayatın her alanının erişilebilir olarak
düzenlenmemesi ve “sen bunu yapamazsın” şeklinde ortaya çıkan önyargılardır.
Üstelik Engelli bireylerin bu taleplerini, sağlanmasını istemek bir ayrıcalık
ya da lütufta değildir. Bunlar, herkesle birlikte eşit ve adil bir ortamda
yaşayabilmek için gerekli düzenlemelerdir ve hem ulusal, hem de uluslararası
yasalarda var olan engelli haklarındandır.
Toplumda var olan bakış açısı: “Herkes bir engelli adayıdır” denir ve
yapılan hizmetin bu nedenle hayata geçirilmesinin gerekliliği vurgulanır.
Çevremizdeki birçok kişi de bunu iyi niyetiyle söyler. Oysaki bu, “Günün
birinde ben ya da yakınım da engelli olabilir. Şükürler olsun ki engelli
değiliz. Bu yüzden engellilere yardım edelim” gibi benzeri, bencil ve engelli
bireyleri ibret alınası gereken insanlar olarak gören bir anlayışın ürünüdür.
Bu nedenle; yapılacak her düzenleme günün birinde engelli olma ihtimaline karşı
değil de, bireysel farklılıklar dikkate alınarak, toplumda yaşayan her bireyin
hayatın her alanına eşit ve özgür bir şekilde erişimini sağlamak bakış açısıyla
yapıldığında, daha iyi sonuçlar verecektir.
Ülkemizde
engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılıyor olsa da,
henüz bu istediğimiz seviyeye gelmiş değildir. Fakat bu, gelecek için umutlu
olmamızın önünde bir engel de değildir. Bizler; kararlı bir şekilde durarak, ne
istediğimizi bilerek, kimsenin “yapamazsın” önyargısına kulak asmayarak ve tüm
zorluklara rağmen hayatın içerisinde daha çok yer alarak, bu engellilik
durumunu ortadan kaldırabiliriz.
Bu
nedenle 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, kendi yapabileceklerimizin ve gücümüzün
farkında olduğumuz bir geleceğe umutla bakabildiğimiz bir gün olsun.
BOFED BAŞKANI
Yorumlar
Yorum Gönder